Anne babalarımız heybelerimize ne koyduysa, onlarla büyüdük ve şimdi sadece heybelerimizdekileri verebiliyoruz çocuklarımıza. Büyüdük, ebeveyn olduk ama içsel çocuğumuz hala oralarda bir yerlerde. Belki yeterince görülmedi, fark edilmedi, dokunulmadı. İçsel çocuğumuzla bağ kurabildiğimizde, kendi çocuğumuzla ve dünya ile de olumlu bir bağ kurabiliriz ancak. Bu yüzden bugün içsel çocuğumuzla buluşup, onunla konuşalım. Onu koşulsuz sevelim, saralım, ki[…]
Posts Tagged: sosyal gelişim
Uçak yolculuğuna başlarken hostesler oksijen maskesinin nasıl kullanılacağını gösterir. “Yanınızda size eşlik eden bir çocuk varsa, önce kendi oksijen maskenizi takın ve sonra çocuğa yardım edin.” derler. Ne kadar iyi bir ebeveyn olduğumuz, kendi ihtiyaçlarımızı ne kadar iyi karşıladığımıza bağlıdır. Çünkü bu, çocuklarımızın ihtiyaçlarını ne kadar iyi karşılayabileceğimizi belirler. Şu senaryo bir bakalım: Yakın bir arkadaşınız[…]
Çocuklarımıza “Bu kabul edilemez bir davranış” dediğimizde, aramızda yeterince sağlam bir bağ ve sağlıklı bir ilişki olmadığında, büyük olasılıkla; Çocuklar böyle mesajlar aldığında, bunları söylemiş olsak da olmasak da ilişkimiz zarar görür. Her zaman hatırlayın; davranışları düzeltmeye çalışmadan önce aramızdaki ilişkiyi güvence altına almalıyız. Bağlanma odaklı ebeveynler olmalıyız. çocuklarımızın buna ihtiyacı var.
Sabah uyandığında o kadar güzel kokuyor ki, yanaşıyorum onu öpmek için beni eliyle itiyor. Öpeceğim inat ettim. Yemek zamanı geldi. Mutfakta epey zaman harcadım. Mis gibi yemekler yaptım. Önce çorba içecek sonra diğer lezzetli yemeklerden yiyecek. Önüne koyduğum yemeklerden en az iki tanesi yenecek! Ancak yemeğini yerse tatlı yiyebilir. Yok öyle mızmızlık. Televizyonu açayım da[…]
Canım çocuk, Bu dünya sen varsın diye güzel bana. Sen varsın diye çiçekler açıyor hala. Varoluşundaki yaratıcılık ve spontanite hiç ama hiç sönmesin, varlığını her daim sürdürsün. Bugün herkesçe, senin haklarının konuşulduğu gün. Kitabi bir takım maddeler. Önemli tabii ki. Ne kadar uygulandığı tartışmalı. Ama bence senin en çok “koşulsuz sevilmeye” hakkın var. Varoluşunun getirdiği[…]
Ben bir kadınım. Anneden önce. İhtiyaçlarım var; görülmek, duyulmak ve anlaşılmak. İş bölümüne, birlikteliğe, kendime zaman ayırmaya. Anneliğim kutsal değil; bu algı bir yük bana. Mükemmel değilim, gerek de yok. Yeterince iyi olsam kafi. Gözlerimin içine bakan, beden dilimi, ses tonumu, söylediklerimi içşelleştiren bir yavrum var benim; canımdan da öte, kalbim. Onun üzerindeki etkimin farkındayım;[…]
4 yaşındayım. Annem ve babam çalıştıkları için beni okula yazdırdılar. Okulun ilk günü, bana hiçbir açıklama yapmadan, beni tüm gün tanımadığım insanlarla dolu bir sınıfın içine bırakıp gittiler. Sınıfın kapısının önünde tüm gün ağladığımı hatırlıyorum. Ağlamamla kimse ilgilenmemişti. Annem ve babam da ilgilenmiyordu ki. Ağlamam asla kabul görmezdi. Beni kimse sevmiyor muydu? Değersiz miydim ben? Az ama sık sık yemek yiyen bir çocuktum.[…]