Canım çocuk, Bu dünya sen varsın diye güzel bana. Sen varsın diye çiçekler açıyor hala. Varoluşundaki yaratıcılık ve spontanite hiç ama hiç sönmesin, varlığını her daim sürdürsün. Bugün herkesçe, senin haklarının konuşulduğu gün. Kitabi bir takım maddeler. Önemli tabii ki. Ne kadar uygulandığı tartışmalı. Ama bence senin en çok “koşulsuz sevilmeye” hakkın var. Varoluşunun getirdiği[…]
Ben bir kadınım. Anneden önce. İhtiyaçlarım var; görülmek, duyulmak ve anlaşılmak. İş bölümüne, birlikteliğe, kendime zaman ayırmaya. Anneliğim kutsal değil; bu algı bir yük bana. Mükemmel değilim, gerek de yok. Yeterince iyi olsam kafi. Gözlerimin içine bakan, beden dilimi, ses tonumu, söylediklerimi içşelleştiren bir yavrum var benim; canımdan da öte, kalbim. Onun üzerindeki etkimin farkındayım;[…]
4 yaşındayım. Annem ve babam çalıştıkları için beni okula yazdırdılar. Okulun ilk günü, bana hiçbir açıklama yapmadan, beni tüm gün tanımadığım insanlarla dolu bir sınıfın içine bırakıp gittiler. Sınıfın kapısının önünde tüm gün ağladığımı hatırlıyorum. Ağlamamla kimse ilgilenmemişti. Annem ve babam da ilgilenmiyordu ki. Ağlamam asla kabul görmezdi. Beni kimse sevmiyor muydu? Değersiz miydim ben? Az ama sık sık yemek yiyen bir çocuktum.[…]