Ben bir kadınım. Anneden önce.
İhtiyaçlarım var; görülmek, duyulmak ve anlaşılmak.
İş bölümüne, birlikteliğe, kendime zaman ayırmaya.
Anneliğim kutsal değil; bu algı bir yük bana.
Mükemmel değilim, gerek de yok. Yeterince iyi olsam kafi.
Gözlerimin içine bakan, beden dilimi, ses tonumu, söylediklerimi içşelleştiren bir yavrum var benim; canımdan da öte, kalbim.
Onun üzerindeki etkimin farkındayım; bu farkındalık korkutuyor bazen beni. Korkutmalı da…
Dozunda.
Bir insanın hayatındaki en önemli kişidir diyorlar anne için. Evet, su götürmez bir gerçek.
Ona verdiklerimle, veremediklerimle büyüyecek ve hayatını şekillendirecek tüm bunlar. Güçlenecek, ya da, yalnız kalacak. Büyük bir yüzdesi benim ellerimde.
Yeterince iyi bir anne olmamın yolu, kadın olarak kendime iyi bakmamdan geçiyor.
Duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarım var benim. Eşim tarafından desteklenmeye. Dinlenmeye. Dinlenilmeye, duyulmaya. Zihinsel yüklerimden arınmaya. Yalnız olmadığımı hissetmeye.
Nasıl bir çocuk yetiştirmek istiyorsam öyle model olmalıyım, o benim aynam. Gördüğüm manzaradan memnun değilsem, önce kendime yöneltmeliyim soruyu; ne oluyor?
Dur ve fark et…
Zaman geçiyor, çocuğuma verebileceğim en güzel hediye kendimim, o da benim en güzel hediyem.
Varlığımıza minnetle????