“Yemeğini yemezsen üzülürüm bak.”
“Dişlerini fırçalamazsan üzülürüm, üzme anneni.”
“Ellerini oradan çek amca kızacak şimdi sana.”
“Hadi artık topla odanı kızıyorum.”…..
Çocuklar davranışlarının doğal sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmeyi öğrenmelidir.
Çocukların davranışlarının doğal sonucu biz ebeveynlerin üzülmesi/ kızması değildir.
Çocuğun yemek yememesinin doğal sonucu aç kalmasıdır, ebeveynin üzülmesi değil.
Dişlerini fırçalamamasının doğal sonucu dişlerin çürümesidir, ebeveynin üzülmesi değil.
Ellerini prizden çekmesini istememizin nedeni amcanın kızması değil tehlikeli olmasıdır .
Odasını toplamamasının doğal sonucu odasının dağınık kalmasıdır, ebeveynin kızması değil.
Örnekler çoğaltılabilir pek tabii.
Ebeveynler olarak yapmamız gereken şey, çocuktan neyi neden yapmasını istediğimizi veya neyi neden yapmasını istemediğimizi açık ve net bir şekilde anlatmak.
“Yemeğini yemezsen diğer yemek saatine kadar yemek hazırlayamayacağım. Aç kalırsın. Yemek ya da yememek senin kararın.”
“Dişlerini fırçalamazsan çürürler, dişlerinin sağlıklı mı olmasını istersin çürük mü? (sağlıklı diş/ çürük diş resmi gösterilir.)”
“Ellerini oradan çek, tehlikeli (deyip ellerini tutup çekmeliyiz.)” Davranışın doğal sonucu tehlikeli olduğu için derhal müdahale edilmeli.
“Odanı toplamazsan odan dağınık kalır, oyuncaklarını bulmakta zorlanabilirsin. Sen bilirsin.”
Çocuğa davranışının doğal sonucunu yaşamasına fırsat verilmeli. Çatışmadan kaçınılmalı, pozitif sınır koyulmalı. Çatık kaş, kızgın ses tonu, gergin bir vücut diliyle değil, sevgiyle yol göstererek.